Sporting, Barça ve Valencia karşısında aldığı yenilgilerin ardından Zaragoza deplasmanında 2-0 öne geçtiği maçı 2-2 berabere bitirmişti. İnişli çıkışlı bir görüntüleri var. Bu maç içerisinde de olmuyor değil. Geride kalan altı haftada 5 puan aldılar. Ne var ki; bu altı maç içerisinde Barcelona, Valencia, Atletico Madrid, Athletic Bilbao gibi ligin güçlü takımları var. Bu zorlu fikstüre bir yenisi bu maçta Sevilla ile eklenecek bu dönemi en az hasarla kapatmak istiyorlar.
Sevilla, kötü gidişi Manzano’nun gelişiyle bir anda durdurdu. Takım içerisinde bulunduğu uykudan uyanıverdi ve önce deplasmanda Dortmund’u, ardından ise Pizjuan’da Atletico Madrid’i mağlup ettiler.
Sevilla daha şanslı olsa da El Molinon deplasmanı onlar için riskli. Bahis açısından 2-3 gol ideal bir tercih olabilir.
Lyon 5 maç sonra Nancy deplasmanında kazanarak ligdeki 2.galibiyetini aldı. Maça oldukça iyi başlayan Lyon 2-0 öne geçti. Peş peşe gelen gollerle bir anda skoru 2-2’ye getiren Nancy karşısında Lyon zorda olsa golü bularak kazanmayı başardı. Lille ise doludizgin yoluna devam ediyor. Ligde henüz yenilgi yüzü görmeyen ekipte Sow ve Gervinho ikilisi performanslarıyla göz dolduruyor.Lyon deplasmanından da puanla döneceklerini düşünüyorum.
Yedinci hafta lig lideri Lazio ile onbirinci sırada olan Bari’nin yapacağı karşılaşma ile kapanıyor. Lazio takımı geçen sene yaşamış olduğu sıkıntılır günlerden ders çıkartmış. Bu sezon işi sıkı tutuyorlar. Başkentin mavi-beyazlı ekibini alışkın olduğumuz yerlerde ve bilinen o hırsıyla izlemeye başladık. Chievo ve Brescia karşısında aldığı seri galibiyetlerin ardından evinde Juventus gibi bir devi yenmesini bilmiş olan Bari gibi zor bir deplasmana çıkıyor. Lazio takımı şu ana kadar sadece Sampdoria’ya deplasmanda kaybetti. Bu da sezonun ilk maçıydı ve nedenlerini sezonun ilk maçı olmasına bağlayabiliriz. Geride kalan 5 maçta 4 galibiyet ve 1 beraberlikle 13 puan toplayarak ligin en tepesine oturdu. Ama bu Bari deplasmanı onlar için gerekten zor geçecek gibi görünüyor. İşte San Nicola’da oynanacak olan bu karşılaşma Reja’nın öğrencileri için tam anlamıyla olgunlaşma adına gerçek bir sınav. Liderliğe devam mı tamam mı? Meghni, Matuzalem ve Cavanda’nın durumları netlik kazanmamış durumda.
Genoa deplasmanında alınan mağlübiyetin ardından milli maçlar nedeniyle lige verilen ara bir anlamda Bari takımının lehine oldu. Bu şekilde Teknik direktör Ventura düşünmek, hataları görmek ve bunları öğrencilerine anlatıp işleyecek zamanı fazlasıyla bulmuş oldu. Bari takımı geçen sezon dahil evinde oynamış olduğu son 5 karşılaşmadan sadece 1 gol yiyerek 4 galibiyet ve 1 beraberlik aldı. Bu karşılaşmada da ev sahibi olmasından ve iç saha performansları yüksek olduğundan dolayı terazi Bari lehine daha ağır basıyor. Takımda sadece Raggi sakatlığından dolayı kadroda yok.
G.Antep deplasmanında oynanan kötü futbol neticesinde sahadan 3-0 mağlup ayrılan Çaykur Rizespor, Karadeniz Derbisi’nde Giresunspor ile karşılaşıyor. Rizespor iç sahada oynadığı etkili futbola ve ateşli taraftarına çok güveniyor. Giresunspor’da da Hüsnü Özkara’dan boşalan teknik direktörlüğe Bahri kaya getirildi, bu durum muhakkak futbolcuların performansına olumlu etki yapacaktır. Rizespor, kendi sahasında Giresunspor’la oynadığı 3 maçıda kazandı. Giresunspor bu sezon oynadığı 3 deplasman maçında da mağlup oldu. Derbi de Rizespor galibiyeti mantıklı olur, Atmacalar taraftarı önünde bu sezon çok etkili oynuyor, kanaatimce Çotanaklar rakibine direnemez.
Ligde hızla üst sıralara çıkmak isteyen Galatasaray’ın konuğu Ankaragücü olacak.
Galatasaray’da sakatlıklar can sıkıyor. Milan Baros, Arda Turan, Çağlar Birinci, Sabri Sarıoğlu gibi isimlere Cana ve Servet’ de eklendi. Bu iki isimin durumu maç saatinde belli olacak. Sakatlıklardan dolayı takım kurmada Rijkaard sıkıntı yaşıyor. Özellikle hücum hattında.. Ancak son Karabükspor yenilgisinden sonra artık kredisi kalmayan bir Galatasaray sahaya çıkacak. Maçı kazanmak için istekli, saldırgan bir oyun bekliyorum. Ankaragücü’nün zaaflarını iyi değerlendireceklerdir.
Ankaragücü son maçta Konyaspor’u 4-1 gibi farklı bir skorlar yenerek moral buldu. Hücumda çok fazla sıkıntıları yok. Zaten kaliteli bir kadroya sahipler. Vittek bu maçla birlikte sakatlıktan dönecek. Hücumda önemli bir artı olacaktır. Hızlı hücumlarla Galatasaray’ı avlamaya çalışacaklar. Ancak deplasmanlardaki karneleri çok iyi değil. Bu da en büyük dezavantajları olacaktır. Maçın gollü geçeceğini düşünüyorum. Sonuç açısından bir tercih yapmak oldukça güç. Tercihim üst yönünde olacaktır.
Sezona çok iyi başlayan Hoffenheim bunun gerisini getiremedi. 4 haftadır kazanamıyorlar. Mainz deplasmanında kötü oynamasalar da, rakibi kendilerinden daha iyi olduğu için kaybettiler. İleri ki haftalar için bu takımdan hala umutluyum. M’gladbach ise sahasında Wolfsburg karşısında galibiyeti kaçıran taraftı. Çok iyi oynadılar, ama bu iyi oyunlarını galibiyetle süsleyemediler. Ev sahibinde cezalı savunma oyuncusu Simunic dışında bir eksiklikleri bulunmuyor. Konuk takımda savunmada Brouwers ve Dante, hücumda Matmour en önemli eksiklikler.
Hoffenheim rakibine göre çok iyi bir takım. Kötü oynamıyorlar, ama kazanmakta zorlanmaya başladılar. Rakip bu sefer uygun görünüyor. Her ne kadar iyi oynamaya başlayan M’gladbach olsa da, dış sahada kötü oynayan bir takım. Ev sahibinin galibiyeti normal bir sonuç olacaktır.
Zavkli ve güzel geçmesini beklediğim bir karşılaşma. Palermo takımı Juventus ve Fiorentina deplasmanlarında aldığı galibiyetler ile deplasman maçlarında ne kadar etkili bir takım olduğunu gösterdi. Kendi seyircisi önünde henüz galibiyet ile tanışamadı. Rossi’nin öğrencileri Barbera stadında oynadıkları maçlarda 9 puanın sadece ikisini alabildiler. Artık bu maçta seyircilerine bir galibiyet
Bologna takımı 4 maçtır yenilmiyor. Beraberliklere abone olmuş bir takım. Son 4 karşılaşmanın sadece birinde galip ayrılarak diğer üçünü beraberlikle tamamladı. Rölentide bir sezon yaşıyor. Bu sezon Di Vaio çok formda. İnanılmaz goller atarak takımının tüm yükünü çekiyor diyebiliriz. Emiglia temsilcisi Bologna Serie A’da 7 defa şampiyonluk yaşamış bir ekip. Tehlikeli bölgelere inmeyip kendisini kurtarmasını bilecek bir tecrübeye sahipler. Takımda tek eksik Morieo.
Fatih Öztekin
Palermo’dan yenilmiş olan 3 tokatın Sihay-beyazlı Torino temsilcisine yaradığı ve kendine getirdiği düşüncesindeyim. İçerde pembe-sihaylılar karşısında alınan 3-1’lik mağlubiyetten sonra Juventus çok önemli 3 karşılaşmaya çıktı. Cagliari karşısında alınan 4-2’lik şov galibiyetten sonra İngiltere liginin en pahalı takımları arasında bulunan M. City deplasman beraberliği ve Serie A’da geçen sezonun 3 kupalı şampiyonu İnter deplasmanında alınan beraberliklerle takım kendini buldu. Takıma yeni katılan oyuncuların ve yeni hocanın uyum süreçleri tamamlanmış durumda olup artık Juventus klubü bunların getirilerini almaya başlayacaktır. Başarı ile geçen son 3 resmi karşılaşmayı Lecce karşısında alacakları bir galibiyetle taçlandırmak isteyeceklerdir. Takım, bu maçtan alınacak galibiyetin hafta içerisinde oynanacak olan Salzburg maçına ne kadar çok etki edeceğinin farkında. Bilindiği üzere takımda kaleci Buffon yok, Traore’nin durumu net değil.
Sezon başında birileri bize; bu sezon serieA’ya yeni çıkmış olan Lecce’nin altı hafta sonunda Torino Olimpiyat stadına rakibi ile aynı puanı paylaşarak çıkacağını söyleseydi herhalde ona güler geçerdik. Fiorentina ve Catania karşısında aldığı galibiyetler ve Parma ile Palermo karşısında alınan beraberlikler neticesinde De Canio’nun öğrencileri 8 puan toplayarak ligde iyi bir konuma yerleştiler. Bu konum onlar için çok önemli. Çünkü sezon başında tüm otoriteler Lecce’nin daha ilk haftalarda tehlikeli bölge sınırları içerisinde yer alacağı görüşündeydiler. Ama şimdi bakıldığında Juventus gibi dev bir takımla aynı puanda ve Roma, Udinese, Sampdoria gibi üst düzey takımların üzerinde bulunuyorlar. Dolayısıyla oyuncular büyük bir güven içerisindeler. Bakalım bu başarılı grafiklerini ilerki haftalara taşıyabileceklermi?. Lecce’de Chevanton ve Reginiussen sakatlılarından dolayı kadroda yoklar.
Serie A’nın yeni temsilcisi Siyah-beyazlı ekip Cesena için bu sezon herşey iyi başlamıştı. Topladıkları 7 puan ile liderlik koltuğunu İnter ile paylaşıyorlardı. Birkaç hafta içerisinde üst üste yaşanan puan kayıpları ile yavaş yavaş sıkıntı yaşamaya ve Serie A’nın gerçek yüzü ile tanışmaya başladılar. Eğer bir an önce o ilk haftalardaki istekli oyunlarına geri dönmezler ise aşağıdaki tehlikeli bölgeye doğru hızla ilerleyebilirler. Cesana takımında Colucci kart cezalısı, Budan ise sakat olduğundan dolayı kadroda yok.
Ficcadenti’nin takımı zor durumda fakat Marino’nun ekibi ise ondan daha beter durumda. İlk hafta Brescia karşısında almış olduğu 2-0 lık net galibiyetten bu yana takım bir çöküş içerisinde. Beş maçta almış olduğu 3 mağlübiyet ve iki beraberliğin yanı sıra takım yaklaşık 200 dakikadır gol atamıyor. Parma takımında halen tam olarak düzelemeyen Giavinco’nun bu maçta oynayıp oynamayacağı konusu netlik kazanamadı. Galloppa ve Paloschi ise sakat, kadroda yok. Bu maç için bir tahmin yapmak kolay değil. Her iki takımda bir çıkış arayışı içerisinde. Parma takımı gerek kadro yapısı olarak gerekse de SerieA tecrübesi bakımından daha çok ön plana çıkıyor. Ama dediğim gibi her 2 takımda zor durumda ve ne olacağını tam olarak kestirmek kolay değil. Bakıldığında maçın hakkının beraberlik gibi olacağı göze çarpıyor. Bu yüzden ben puanların paylaşılacağı fikrini daha mantıklı buluyorum. Siz değerli okurlarımız arasından bu takımlardan birine daha fazla güvenen biri varsa o güvendiği takımın galibiyetinin yanına beraberliğide ekleyerek çifte şans oynadığı takdirde işini garantiye almış olur.
Bu karşılaşmayı değerlendirmek için Napoli takımının performansını ön plana almammız gerekiyor. Napoli 4-1’lik Cesena galibiyetinden sonra Avrupa Ligi karşılaşmasında Stau Bükreş ile 3-3 berabere kalarak peşinden lig karşılaşmasında evinde Roma’yı 2-0’lık net bir skor ile geçti. Örnek olarak verdiğim bu karşılaşmaların yanı sıra oynamış olduğu diğer karşılaşmalarıda dikkate alacak olur isek (Ultrect ile oynanan Av. Ligi hariç) demek oluyor ki Mazzarri’nin ekibi maç başına 1,5 gol ortalaması ile oynuyor. Bu da hem İtalya Serie A hemde Avrupa Ligi için çok önem taşıyan bir husustur. Napoli’de Lucarelli 4 ay kadroda yok. Aronica’nın durumu netlik kazanmadı.
Catania takımı 3 hafta önce evinde Cesena takımını yendikten sonra hedef büyütmüştü. Peşinden Bologna karşısında alınan beraberlik ve Lecce karşısında alınan mağlubiyetle ki bu sezon Chievo karşında alınan mağlubiyetten sonra ikinci yenilgisi oldu, bütün bu umutları bir anda son bulmuş oldu. Bu pazar evinde oynayacağı Napoli maçından sonra Sicilya temsilcisi Catania’nın hedefini ve ne yapmak istediğini tam ve net bir şekilde anlama imkanı bulacağız. Şu da bir gerçek ki Catania takımı 2010 yılının başından bu yana evinde oynamış olduğu toplam 15 maçta henüz yenilgi yüzü görmedi. Bu 15 karşılaşmanın dokuzunda galibiyet ve beşinde ise beraberlik çıkarttı. Takımda Sciacca, Augustyn, Carboni ve Ledesma gibi oyuncular sakatlıklarından dolayı kadroda yoklar.
Brescia takımı maçı beraberliğe taşıyacak veya beraberlikle bitirecek olan enstrümanların ne olduğunu halen öğrenmiş değil. Lachini’nin çalıştırmış olduğu Lombardia temsilcisi Brescia Serie A’daki 20 takım içerisinde beraberlikle tanışmayan tek takım. Ya yeniyor ya da yeniliyorlar. Ve milli maçlardan dolayı lige verilen aradan önce Lazio deplasmanında üçüncü ve üst üste ikinci yenilgisini aldı.
Udinese takımı altı kez sahaya galibiyet için çıkmış olduğu denemelerinin sonuncusunda başarılı olabildi. Geride kalan 4 yenilgi ve 1 beraberlikten sonra nihayet 540. dakika sonunda üç puanla tanışabildi. Cesana karşısında alınan bu galibiyet onların bu sezon ki ilk galibiyeti oldu ama kaybettikleri 4 karşılaşmada özellikle İnter ve Bologna karşısında ve berabere biten karşılaşmasında da Udinese takımı ümit veren, tabiri caizse iyi oynayarak kaybeden bir takım olarak ön plana çıktı. Guidolin’in ekibi iyi top oynuyor. Sanırım geçen sezon takımdan ayrılan ve bu sezon takıma yeni gelen oyunculardan kaynaklanan bir uyum sorunu yaşıyorlar. Geçen haftalar hep onların lehine. İlerleyen haftalarda Udinese takımını daha iyi yerlerde göreceğimiz aşikardır. Elde olan istatistiklere bakarak konuşacak olursak Brescia takımı eninde sonunda beraberlikle tanışacaktır. Bu olmazsa olmaz bir kanundur. Udinese takımı aldığı galibiyetten sonra moral buldu ve yavaş yavaş kendilerini buluyorlar. Bu moral ile Brescia karşısında yenilmezler.
Ligde çok zor günler geçiren Kasımpaşa artık bir çıkış arıyor. Rakip ise ligin en iyi ekiplerinden Trabzonspor.
Kasımpaşa geçen sezonun ardından bu sezon çok büyük bir düşüş içerisinde bulunuyorlar. Takımın özellikle savunmasındaki zaaflar Yılmaz Vural’ı koltuğundan edebilir. Son maçta Antalyaspor karşısındaki mahkum oyununun ardından Selim Teber’in açıklaması her şeyi özetliyor.’’Bugün ilk defa utandım. Antalyaspor özellikle son 15 dakika tek kale oynadı’’ diyen Teber takımının durumunu bizlere özetliyor. Takımda Sancak Kaplan cezalı.
Trabzonspor ligin en iyi orta sahalarından birisine sahip. Bunun verdiği avantajla ligde oldukça fazla söz sahibi olacaktır. Son maçta Beşiktaş’ı geçmesini bildiler. Ancak yine sol kanattaki açıklar göze çarptı. Engin’in takıma katılması orta sahayı toparlamış görünüyor. Son maçta kırmızı kart gören Teofilo bu maçta sahada yer alamayacak. Yerine Umut ilk 11’deki yerini tekrar alacak. Rakibe karşı üstünlüğünü hissettirecektirler. Orta sahada üstünlüğü ve kontrolü ellerine geçirip rakibin savunmadaki zaaflarını değerlendirmeye çalışacaklar. Bunda da başarılı olacaklarını düşünüyorum. Ev sahibi takımın tek avantajı kendi stadları olan Recep Tayip Erdoğan stadyumunda maçın oynanacak olması. Ancak bu da Kasımpaşa’ya yetmeyecektir. Trabzonspor kazanır.
Ligde orta sıralarda yer alan iki ekip Ankara’da karşı karşıya geliyor. Gençlerbirliği’nin konuğu Antalyaspor oluyor.
Gençlerbirliği lige iyi bir giriş yapamadı. Thomas Doll önderliğinde sadece 8 puan toplayabildiler. Son maçta Fenerbahçe’ye karşı koyamadılar. Kırmızı kart gören Jedinak bu maçta cezalı olduğu için sahada yer alamayacak. Takımda Stewart, Cem gibi oyuncuların da sakatlıkları bulunuyor. Ancak sakatlıkları geçen Zec, Harbuzi ve Serdar takımdaki yerini alabilecek.
Antalyaspor son maçta eksiklerinin olmasına rağmen Kasımpaşa’yı yenmesini bildiler. Bu maçta da Necati, Djiehoua ve Serge Pacome bu maçta sakatlıkları nedeni ile sahada olmayacaklar. Yenal’in hafif sakatlığı var ancak maç saatine yetişeceği bildirildi. Önemli golcülerinden yoksun olarak bu maçta zorlanacaklarını düşünüyorum. Kasımpaşa maçında rakibin savunmadaki zaaflarını iyi değerlendirmişlerdi. Ancak bu sefer daha etkili bir takıma karşı oynayacaklar. Ev sahibi takımın Ankara derbisinden sonra yeniden kazanacaklarını düşünüyorum.
Roda bu sene ligin kalburüstü ve güçlü takımlarından birini kurdu. Özellikle kendi evlerinde yenilmeleri zor gözüküyor. Tecrübeli oyuncular ile iyi bir kadro kurdular. Şimdiye kadar sadece Ajax’a yenildiler. İyi defansları ve ortalamanın üstünde hücum hatları var.
Vitesse satış işlemleri sonrasında biraz olsun çıkışa geçti. Defansif anlamda toparlandılar ve son 3 maçta kalelerini gole kapadılar. Topladıkları 5 puan ile de düşme hattından üst sıralara doğru yükseldiler.
Roda sahasında olmanın avantajı ve kadro kalitesi ile rakibine oranla galibiyete yakın taraf. Vitesse defansif anlamda son maçlardaki başarısını devam ettirebilirse ALT maçı karşımıza çıkabilir. Yüksek oranı ile riske de girilebilir. Benim tercihim Roda galibiyeti ve sistem kuponlarında ALT tercihi yönünde.
Groningen bu seneye çok iyi bir başlangıç yaptı. Geçtiğimiz hafta da Twente deplasmanında bu başarılarını devam ettirmiş olsalardı şu an zirveye ortaklardı. Zirveden önceki hedefleri UEFA’ya direk katılabilmek.
Heerenveen henüz rakibi gibi takımını ve sistemini oturtabilmiş değil. Oldukça istikrarsızlar. Ron Jans’ın takımın sistemini oturtması için zamana ihtiyacı olacak. Bu seneyi geçiş
İki takıma baktığımızda kadro olarak, oturmuş sistem olarak ve taktik/oyun olarak Groningen rakibine göre daha iyi durumda. Tek handikapları kendilerini çok iyi tanıyan Ron jans’in karşısına çıkacak olmaları. Bu Heerenveen’in puan alma olasılığını arttırıyor. Bu yüzden Groningen galibiyeti ile beraber bir beraberlik de değerlendirilebilir. Yine de seyirci avantajı ile Groningen bu maçtan galibiyetle ayrılacaktır diye düşünüyorum.
Satış süreciyle ilgili belirsizlikler ve lige yaptığı kötü başlangıç ile sıkıntılı günler geçiren Liverpool'a bir kötü haber de milli takımlarında sakatlanan Dirk Kuyt ve Daniel Agger'den geldi.Bu kadar sıkıntılı bir dönemde kadro kurmakta zorlanan Hodgson’un Everton deplasmanında da işi oldukça zor olacak.Everton son maçında Birmingham’ı yenerek ligdeki ilk galibiyetini almayı başardı.Rakibini bu kadar kötü yakalamışken Everton’un kazanacağını düşünüyorum.
Tavşanlı Linyit geçen hafta deplasmanda Giresunspor’u 1-0 yenerek ligdeki ilk 3 puanı ile tanıştı. Kütahya Temsilcisi o kadar mücadeleci ve istekliydi ki Giresunspor’u hata yapmaya zorladı ve başardı, defansın yaptığı inanılmaz hatanın neticesi Tavşanlı hanesine gol olarak yazıldı. Alınan bu galibiyetle Tavşanlı için oyuncuların özgüvenlerinin yerine gelmesi ve takımın lige adapte olabilmesi açısından çok önemliydi. Samsunspor’da kendi sahasında aldığı Adanaspor galibiyeti ile moral buldu. Ben iki takımında bu maçta gol yollarında sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum, geçen hafta aldıkları sonuçlar birbirlerinden çekinmeleri için yeterli olabilir, aslına bakarsanız hem Tavşanlı hem de Samsunspor formsuz rakipler karşısında galip geldiler. Tavşanlı kendi sahasında oynadığı 2 maçta da berabere kalırken Samsunspor da deplasman maçlarında güven vermiyor. Savunma güvenliğinin ön planda olacağı maçta Tavşanlı yenilmez seçeneği bana çok mantıklı geliyor.
İç sahada oynadığı son maçta Diyarbakırspor karşısında taraftarlarını hüsrana uğratan Boluspor için bu hafta daha zorlu bir iç saha mücadelesi olacak. Denizlispor ise dış saha maçlarında etkili olan bir takım, rakipleri kapanmadığı için gol yollarında daha etkililer, kaliteli savunma oyuncuları da rakip forvetlere geçit vermiyor. Geçen hafta kendi sahasında Kartalspor karşısında 2 puan bırakan Denizlispor, bu hafta kayıp puanları telafi için galibiyet hedefliyor. İki takımında puansız ayrılmak istemeyeceği bir mücadele, beraberlik gayet mantıklı olur, geriye düşen takım eşitliği yakalayabilecek kalitede.
Pazar gününün açılış maçı birinci sınıf bir karşılaşma ile başlıyor. Cagliari ve İnter takımları İtalyan futbol tarihini yazan iki prestijli ve İtalya içinde en çok takip edilen 2 takım. Lige verilen aradan önce Sardegna ve Lombardia temsilcisi son maçlarını beraberlikle tamamladılar. Bisoli’nin onbirine Conti ve D’Agostini takviyeleri yapılarak Verona’dan 1 puan ile dönmesini bildiler. Benitez’in onbiri ise evinde Juventus ile oynadığı karşılaşmada puanları paylaştılar.
Sant’Elia’da oynanacak olan bu karşılaşmayı değerlendirebilmek için her iki takımında defans hattını iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bir tarafta altıncı hafta sonunda kalesinde sadece 3 gol görerek şu an için ligin en az gol yiyen ve en iyi defansına sahip olan Inter diğer tarafta ise Agazzi’nin koruduğu kalede altı hafta sonunda sadece 5 gol gören oturmuş defansa sahip Cagliari. Inter takımında Arjantinli yıldızlar Cambiasso ve Milito’nun olmayışı ve bu maçın ardından 3 gün sonra Tottenham ile Şampiyonlar Ligi maçına çıkacak olmaları değerlendirme yapmamızda etkili olan önemli unsurlardır. Inter mevcut olan sakat futbolcularına yenilerini eklememek için ve şampiyonlar ligi maçına dinç bir şekilde tam kadro çıkabilmek için bu maçı temkinli oynayacaktır. Cagliari takımında kart cezalısı veya sakat yok, takım tam kadro. Inter takımı ise adeta bir sakatlıklar ordusu. Bunlar; Tiago Motta, Pandev, Milito, Cambiasso, Cordoba, Mariga ve Suazo’dur.
